Klasik bir Aston Martin DBS düşündüğünüzde aklınıza ne gelir? Zarafet, İngiliz asaleti, James Bond ve o muhteşem sıralı altı silindirli motorun tatlı melodisi… Peki, bu denklemin içine 805 beygirlik süperşarjlı bir Amerikan V8 motorunu eklersek ne olur? Cevabı, Amerikan “restomod” ve performans parçaları firması Ringbrothers veriyor. Otomotiv dünyasının en radikal projelerine imza atan firma, Monterey Otomobil Haftası’nda tanıttığı son eseriyle, bir klasiği adeta bir “hot rod” canavarına dönüştürdü.
Bu proje, “Bir MI6 ajanının tatil arabası nasıl olurdu?” sorusuna verilmiş en gürültülü ve en güçlü cevap olabilir.
Kaputun Altındaki Sürpriz: Süperşarjlı Bir Coyote V8
Ringbrothers, bu projede en cesur adımı motor bölmesinde atmış. Aston Martin’in orijinal motoru, yerini Ford Mustang GT’den tanıdığımız modern 5.0 litrelik Coyote V8’e bırakmış. Ancak bu yeterli gelmemiş olacak ki, motorun üzerine 2.65 litrelik devasa bir süperşarj eklenmiş. Sonuç mu? Tam 805 beygir güç. Bu gücü dizginlemek için ise orijinal şanzıman yerine, C6 Chevrolet Corvette ve Dodge Challenger Hellcat gibi canavarlarda da kullanılan, kurşun geçirmez sağlamlıktaki Tremec altı ileri manuel şanzıman tercih edilmiş.
Sadece Motor Değil, Her Şeyiyle Yeni
Bu otomobili özel kılan şey sadece bir motor takası değil. Ringbrothers, DBS’i temelinden yeniden inşa etmiş. Aracın orijinal şasisi tamamen iptal edilerek, “hot rod” şasileri konusunda uzman olan Roadster Shop tarafından sıfırdan, bu araca özel bir şasi geliştirilmiş. Bu yeni şasi, orijinaline göre 7.6 cm daha uzun bir aks mesafesine ve ön iz genişliğinde 20 cm, arka iz genişliğinde ise 25 cm’lik bir artışa sahip. Bu da araca çok daha kaslı ve yola oturan bir duruş kazandırmış.
Her köşede Fox marka coilover süspansiyonlar, 380mm’lik devasa Brembo fren diskleri ve bu frenlere yer açabilmek için HRE tarafından özel olarak üretilmiş merkezi kilitli (center-lock) jantlar kullanılmış. Orijinal DBS gövdesi ise, Aston Martin’in James Bond bağlantısına gönderme yapan “Double-0 Silver” rengine boyanmış, tamamen karbon fiber bir kit ile değiştirilmiş.
Bir MI6 Ajanının Tatil Arabası
Aracın her detayında James Bond temasını görmek mümkün. Motorun supap kapaklarının üzerine “Aston Martini” yazısı işlenirken, motor yağı çubuğu bile bir Martini kadehi şeklinde tasarlanmış. İç mekanda ise karbon fiber bir ön panel, paslanmaz çelik detaylar, pirinç kapı kolları ve taba rengi deri döşemelerle modern ve lüks bir atmosfer yaratılmış.
Ringbrothers’ın kurucu ortağı Jim Ring, projeyi “Kendimize ‘Bir MI6 ajanı tatilinde ne sürerdi?’ diye sorduk,” diyerek özetliyor. Firma tarafından “Octavia” olarak adlandırılan bu eşsiz otomobil, otomotiv işçiliğinin ve hayal gücünün sınırlarını zorluyor.
Ringbrothers‘ın “Octavia” projesi, iki farklı otomotiv kültürünün mükemmel bir birleşimi. Klasik bir Aston Martin’in zamana meydan okuyan güzelliğini, bir Amerikan “hot rod”unun acımasız ve ham gücüyle bir araya getiriyor. Bazı puristler için kabul edilemez bir “saygısızlık” gibi görünse de, bu, aslında bir klasiğe duyulan sevginin en radikal ve en güçlü ifadelerinden biri. Bu, James Bond’un kullanabileceği bir araba, ama ancak martini yerine saf adrenalin içmeye karar verdiği bir günde…