2025 Formula 1 sezonu, şüphesiz en büyük değişimini Mercedes garajında yaşadı. Takımla 6 dünya şampiyonluğu kazanan efsane pilot Lewis Hamilton, 13 yıllık birlikteliğin ardından kariyerinin son meydan okuması için Ferrari’ye transfer oldu. Mercedes ise bu devasa boşluğu, motor sporları dünyasının en çok gelecek vaat eden genç yeteneği, 18 yaşındaki İtalyan pilot Andrea Kimi Antonelli ile doldurma kararı aldı.
Bu devasa değişikliğin ardından takımın fiili lideri konumuna geçen George Russell, Autosport’a verdiği özel röportajda, Hamilton sonrası takımın yeni dinamiklerini, çaylak takım arkadaşının durumunu ve 2026 hedeflerini değerlendirdi.
“Yeni Bir Başlangıç İkimiz İçin de İyi Oldu”
Hamilton’ın ayrılığının takımı nasıl etkilediği sorulduğunda Russell, bunun her iki taraf için de olumlu bir “yeni başlangıç” olduğunu düşünüyor. “Takım içinde farklı bir his var. Ama nihayetinde tek bir şeye, yani performansa odaklanıyorsunuz,” diyen Russell, ekliyor: “Bence Lewis için yapılan bu değişiklik iyi oldu. Bir takım olarak bizim için de gerçekten iyi oldu; bu yeni bir başlangıç. Bazen yola geri dönebilmek için mevcut kalıbı kırmanız gerekir.”
Hamilton’ın 40 yaşında başladığı Ferrari macerası, kendisinin de hayal ettiğinden daha zorlu geçiyor. Çin’deki sprint yarışında kazandığı zafer, yeni ortamına ve aracına alıştığı bu sezondaki nadir parlak anlardan biriydi.
Russell’dan Çaylak Takım Arkadaşına Tam Destek
Mercedes’in F1’e rekor sürede yükselttiği genç yıldızı Kimi Antonelli de çaylak sezonunda kaçınılmaz olarak inişler ve çıkışlar yaşadı. Özellikle Imola’da araca getirilen ve ters tepen bir arka süspansiyon güncellemesi, genç pilotun birçok pistte araca olan güvenini kaybetmesine neden olmuştu. Ancak takım, Macaristan’da eski süspansiyona geri dönerek Russell ile bir podyum elde etti ve bu, sorunun aşıldığına dair bir işaret.
Russell, takım arkadaşının performansının dışarıdan göründüğünden daha iyi olduğunu ve yaşadığı düşüşün, takımın W16 aracıyla kolektif olarak geri adım atmasından kaynaklandığını vurguluyor.
“Gerçek şu ki, onunla aramdaki saf hız farkı (pace delta) hiç değişmedi. Sanırım insanların görmediği şey bu,” diye açıklıyor Russell. “Kanada’da ben pol pozisyonundaydım, o dördüncü oldu ama benden sadece altı salise yavaştı. Belçika’da o Q1’de elendi, ben Q3’e kaldım ama aramızdaki fark sadece üç saliseydi.”
Russell’ın anlatmak istediği çok net: Gridin ortası o kadar sıkıştı ki, eskiden bir salisenin bir pozisyon anlamına geldiği yerlerde, şimdi aynı fark altı veya yedi sıra kaybetmenize neden olabiliyor. Bu da Antonelli’nin gerçek performansından çok, sıralama sonucunun daha kötü görünmesine yol açıyor. “Son birkaç yarışta Kimi ve ben eşit bir şekilde geri adım attık,” diyerek takım arkadaşına sahip çıkıyor.
Gözler 2026’da: “Takımın %95’i Zaten O Projeye Odaklandı”
Russell, takımın son dönemde yaşadığı bu performans düşüşünün, 2026’daki büyük kural devrimi için yapılan hazırlıkları etkilemesinden endişe duymuyor. “Gerçek şu ki, Brackley’deki iş gücünün yüzde 95’i çoktan 2026 projesine odaklanmış durumda,” diyen İngiliz pilot, ana ekibin şu anki yarışların “duygusal döngüsünün” dışında olduğunu belirtiyor.
Russell, “Bu spor, kararlara ve insanlara dayanır. Simülasyonları ve her şeyi yaratanlar insanlardır ve onların mümkün olan en iyi durumda olmalarına ihtiyacımız var,” diyerek, takımın moralini ve kendine olan güvenini yüksek tutmanın 2026 için ne kadar kritik olduğunun altını çiziyor.
George Russell, röportajda bir takım liderinin sorumluluklarını tam anlamıyla üstlenmiş bir portre çiziyor. Değişim sürecindeki takımını yönetiyor, genç takım arkadaşını dış basına karşı koruyor ve herkesin odağını, asıl büyük hedef olan 2026’da tutmaya çalışıyor. Mercedes, Hamilton sonrası yeni dönemine sancılı başlamış olabilir, ancak direksiyonda yeni bir liderin olduğu kesin.